"Yılda 17 milyon kişi bu hastalıktan ölüyor"

Türkiye’de en sık ölüm nedeni olan kalp ve damar hastalıkları ile mücadelenin en etkili, en kolay ve en ekonomik yolunun, halkı bu hastalığa karşı uyarmak ve motive etmekten geçmesi nedeniyle her yıl Nisan ayının ikinci haftası kalp ve damar hastalıkları konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla “Kalp Sağlığı Haftası” olarak kutlanıyor.

10-17 Nisan Kalp Sağlığı Haftası nedeniyle Kars İl Sağlık Müdürü Uzman Doktor Zakir Lazoğlu, kalp sağlığı hakkında açıklamalarda bulundu.

Tüm dünyada yılda 17 milyon kişinin yaşamını kalp ve damar hastalıklarına bağlı nedenlerden dolayı kaybettiğini ifade eden Lazoğlu, “Kalp ve damar hastalıkları (KDH) ölümle sonuçlanan hastalıklar arasında ilk sırada yer almaktadır. Bulaşıcı olmayan hastalıkların %47'si kalp ve damar hastalıklarından kaynaklanmaktadır. Kardiyovasküler hastalıklara sebep olan değiştirilemeyen ve değiştirilebilen bir takım risk faktörleri bulunmaktadır; Erken menopoza girmiş olmak, ailede kalp hastalığı öyküsü dediğimiz genetik yatkınlık değiştirilemeyen risk etmenlerinin başlıca nedenleri arasındadır.  Sigara kullanımı, sağlıksız beslenme, fiziksel aktivitenin az olması, alkol kullanımı, hipertansiyon, obezite, diyabet, LDL yüksekliği/HDL düşüklüğü/Trigliserit yüksekliği değiştirilebilir risk etkenlerindendir.” dedi.

“Bireyin düzenli taramalarını yaptırması kalp ve damar hastalıklarının önlem, teşhis ve tedavisi için çok büyük önem arz etmektedir.” diyen Lazoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu sebeple 40 yaş ve üstündeki bireylerin aile hekimlerine başvurarak yılda en az bir kez kardiyovasküler risk değerlendirmesini yaptırmalarını önermekteyiz. Aile hekimlerimiz tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda kişinin yaşam tarzı değişiklikleri konusunda danışmanlık alması için sağlıklı hayat merkezlerine veya ileri tetkik ve tedavi planı için uzman hekimlere yönlendirme yapılmaktadır.

Yaşam şeklimizde ve beslenme alışkanlıklarımızda yapacağımız küçük değişikliklerle kalp damar hastalıklarına neden olan risk faktörlerini önemli ölçüde azaltabiliriz;

Günlük rutinlerimize hafif egzersiz veya yürüyüş eklemek, yeme içme alışkanlıklarını düzenlemek, stresten uzak kalmaya çalışmak belli başlı adımlardır.