Naif Alibeyoğlu'nun Kaleminden 'Sarıkamış'
Naif Alibeyoğlu'nun Kaleminden 'Sarıkamış'
23 Aralık 2024 - 17:41
Sarıkamış,
Hayata, her şeye, hele tarihe ve olaylara; aşırılık, mübalağa, abartı, ifrata kaçmadan , özgün, orijinal, farklı bakış açısıyla yaklaşabilmek çok önemli.
Sarıkamış, ülkemizin en çok bilinen ilçelerinden; tarihimize çok ağır bedellerle yazılan yer: “Sarıkamış'ı en güzel kar taneleri anlatır; o gün de, bu gün de, yarın da… Ne denli aynı görünseler de kar taneleri yolculuklarının sonunda benzeşirler. Her biri, bir bir düşer toprağa, birbirlerinin üstüne… En az onlar kadar temiz, onlar kadar masum, onlar gibi bir bir toprağa, birbirlerinin üstüne düşen askerler de o an tekleşir, ölümsüzleşirler.” *Bir Kars Sevdalısı Naif Alibeyoğlu, s.176,
3 Mart 1878'de imzalanan Ayastefanos Antlaşması ve 13 Temmuz 1878'de Almanya'da imzalanan Berlin Antlaşmasıyla Kars savaş tazminatı olarak Ruslara bırakılır. 40 yıllık bir işgal var. Şimdi ne oldu da birdenbire Kars, Ardahan, Sarıkamış sanki yeni işgal edilmiş de hemen yetişelim oraları kurtaralım! Yok öyle bir şey. Bu harekatın 22 Aralık gibi soğuğun ve kışın en acımasız olduğu bir zamanda neden yapıldığını herkes düşünmeli. Kaldı ki Allahuekber Dağları aşılsa bile sadece üzüm hoşafıyla beslenen, yazlık giysileriyle başka cephelerden getirilen onbinlerce asker bir yandan Sarıkamış’ta donandırılmış, tam teçhizatlı Rus askeriyle savaşırken bir yandan iaşesi bu mevsimde nasıl sağlanacaktı? Neden bahar beklenmedi?
Bu zamanda bu harekat Enver Paşa'nın Atatürk'ün de benimsemediği yanlış politikalarının bir göstergesidir. O dönem Osmanlı Mareşali Alman Otto Liman Alman Von Sanders'dır. 1. Dünya Savaşında Ruslar İngilizler ve Fransızlarla beraber Almanlar ise ayrı bir cephede bulunuyor. Rusların İngilizlere destek vermemesi için bu bölgede bir gedik açılması gerekmektedir ve cephe açılmış binlerce askerimizin canına malolmuştur.
Sarıkamış Harekatı tarihin tozlu raflarında kalmıştı, Tümendeki bir anmanın dışında başka resmi bir anma yoktu. Başkanlığım döneminde ilk kez biz “90. Yılında 90 bin şehit” Anma Etkinliklerini Valiliğimiz,Tümen Komutanlığı, Sarıkamış Kaymakamlığı ve Sarıkamış Belediyesi ile başlattık.
Bir savaş, bir destan ama bir trajedi vardı. Çok daha önemli, çok daha anlamlıydı. Bingür Sönmez hocamızın da çok büyük katkıları oldu. Amaç kahraman şehitlerimizi layıkıyla anmak, savaşın acımasız yüzünü ve daha önemlisi; Türkü, Kürdü, Çerkezi, Lazıyla bu ülkenin hangi şartlarda nasıl kurtarıldığını ve barışın en güzel şey olduğunu gelecek kuşaklara anlatmak; busavaşta yer almış Alman, İngiliz, Fransız, en önemlisi Çarlık Rusya'sı ve Osmanlı tebaasındaki halkların çocuklarını davet ederek; barışın tesisine yönelik bir çabaydı. Aynı zamanda bu etkinliklerle Sarıkamış ekonomisinin canlanmasını hedeflemiştik. Sarıkamış, doğanın çok cömert davrandığı, Sarıçam Ormanları, kendine has havası ve iklimi; baharı, ülkemizde yalnızca burada yağan kristal karı ile gidilesi, görülesi; dahası yaşanılası bir yer: bir o denli karlarla birlikte eriyen, küçülen…
Son sözümü ilk önce söyleyeyim; Sarıkamış ilçe merkezindeki nüfus 2000 yılında 23 bin 236 iken bu rakam 2024 yılında 15 bin 561 e gerilemiştir. Göç ne yazık ki devam etmektedir. Neden mi? 500 kişinin çalıştığı Sümerbank Ayakkabı Fabrikası, Toprak Mahsulleri, Zirai Donatım Kurumu, Tarıma Bağlı Boğahane, Meteoroloji, Tekel, Vakıfbank kapatılmış,Kapalı spor salonu yıkılmış, Eski Devlet Hastanesi bina ve lojmanları terk edilmiş. Tarihi Demiryolu Cer atölyeleri kaderine bırakılmıştır.Tümen statüsündeki Askeri Birlik 2005 yılında önce 9.Motorize Piyade Tugayı'na, daha sonra 2016 yılında da 9.Komando Tugay'ı statüsüne çevrilmiş asker sayısı 14.000'den 4.000'ne düşürülmüştür. Sivil ve Askeri Cezaevleri ile Askeri savcılık, Askeri Hastane kapatılmıştır. Komando Tugayı'na dönüştürülen Askeri Birliğin çok sayıdaki rütbeli, er ve erbaş statüsündeki askerleri Suriye'de olduğundan Sarıkamış'a hiç bir katkısı olmamaktadır. İkinci kez Sarıkamış'ın ekonomisi çökmüş, esnafın ticareti azaldığından çoğunluğu iş yerini kapatarak batıya göç etmiştir. Kalanlarda yoksullaşmıştır.
Kentlere büyük göç var. Köylü topraktan koparıldı. Türkiye nüfusunun yüzde 92'si il ve ilçelerde yaşarken, köylerde yaşayan nüfus 6 milyonun altına düştü. Bu köylülerin de üçte biri üretimden kopuk. Köylü hazır ekmek yiyor, hazır ayran içiyor. Trakya'nın Türkiye sınırları içindeki yüz ölçümü 23.764 km2, Konya’nın yüzölçümü 38.873 km2, Hollanda'nın yüzölçümü 41.543 km2. Hollanda'nın 2023 yılı tarım ürünleri ihracatı 123.8 milyar Avro, Türkiye'nin 2023 yılında 35 milyar 164 milyon 253 bin dolar (Avro değil). Türkiye'de köyler 2012'de çıkarılan yasayla mahalleye dönüştürüldü 16220 köy mahalle oldu. Meralar belediyelere devredildi, arazileri imara açıldı, taşınmazları satıldı. Köylüye vergi yağdı. Köylüler köylerinden koptu. Ülkemiz küresel gıda, tohum, ilaç şirketlerinin iştahını kabartan pazar. Türkiye'de bir çiftçinin üretmesi için gereken her şey ithal: Mazot, doğalgaz, ilaç, gübre, tohum ithal. Döviz rekorda. Tarım destekleme artışı %0. Sıfır. Gübre pahalı, yem pahalı, ilaç pahalı, mazot pahalı. Lüks yatlarda motorinden ÖTV alınmıyor. Köylünün traktöründe motorinden ÖTV alınıyor. Buğdayda gümrük vergisi sıfırlandı. İthal hayvan, ithal saman, ithal gübreyle köylü borçlandırıldı ve yerli zavot ırkı yok edildi. Çiftçilerimiz Tarım Kredi Kooperatifi ve Ziraat Bankası borçlarının altından kalkamamakta, haciz kıskacı altında üretim alanları ve traktörleri icra yoluyla ellerinden çıkmaktadır. Ürünler üreticiden ucuz alınıyor, tüketiciye pahalı dağıtılıyor. Aracılar kazanıyor. Yüzyıllardır ormanlarımız, kıyılarımız, kültürel miras yağmalanıyor. Ülke betonlaştı, tarım, hayvancılık neredeyse bitme noktasına geldi. Çöken ekonomisiyle, savrulan insanıyla, tükenmekte olan hayvancılığı ile İlçemiz gelişemiyor.
Türkiye'nin her yerinde asgari ücret aynı. Ama Sarıkamış'ta yaklaşık 8 ay kış yaşanıyor. Kışlık giyeceklere, yakıta daha fazla para harcanıyor, sebze ve meyveler daha pahalı bir şekilde tüketiliyor. Ancak aynı vergi, aynı asgari ücret uygulaması var. Öncelikle iç göçü önlemesi adına ağır kış koşullarının yaşandığı bölgemizde %30, %40 oranında olsa bile doğalgaza sübvanse uygulanmalı.
Bu gidişe dur demek, geleceğimizi yeniden ve birlikte inşa etmek için;
Tümen komutanlığının terk ettiği karargâh binası 5 yıldızlı bir otel olarak turizme kazandırılabilir. Özel sektöre yap işlet devret modeliyle kiraya verilebilir. Yine terk edilen askeri lojmanlara kadar olan bölge bir tatil köyü haline getirilebilir. Sarıkamış Belediyesi veya İl Özel İdaresi aracılığıyla kayak tesisleri o bölgeye kadar uzatılabilir ve bu tarihi binalar kafeterya, restoran, oteller yapılarak özel sektöre tahsisi sağlanabilir.
Yine aynı bölgede CER Atölyeleri restore edilmelidir.
Ayrıca Sarıkamış, Kars ve Çıldır'ı bir turizm rotası olarak ele alabiliriz. Artık Çıldır Gölü'nün hemen kıyısından Tiflis ve Bakü'ye giden bir demiryolu var. Kütükev'in hemen yanına bir tren istasyonu kurularak günde iki kez düzenlenecek Sarıkamış, Kars ve Çıldır Gölü arasında turizm amaçlı nostaljik tren seferleri yapılmalı.
Sarıkamış ve Çıldır Gölü üzerinde Norveç'teki kardeş kentimiz Kirkenes Belediyesi'nin desteğiyle kurt köpekli ve ren geyikli kızak getirilmesini sağlayabiliriz. Bunlarla beraber atlı kızak ve snowmobillerle safari düzenlenmesi bölgemizde kış turizmini patlatacak; Bölge kış sporlarının merkezi olacaktır.
Mevcut Cıbıltepe Kayak Merkezindeki pistler ve mekanik tesisler yeterli gelmediğinden yeni pist ve mekanik tesislerin sayısının artırılması gerekmektedir. Bu kapsamda dağın tamamının haritası yapılarak Karakurt ve Sarıkamış'a bakan yüzlerine yeni pist ve mekanik tesisler yapılmalı. Zaten dağa bitişik olan ilçenin yapılacak bir gondol projesi ile kentin dağa bağlantısı kesinlikle kurulmalıdır.
Yine Tarihi bir yapı olan ve yakında özel bir Turizm Firması tarafından restore edilecek olan Katerina Köşkü'nün dağ ile bağlantısının bir mekanik tesis ile kurulması gerekmektedir.
Bölgedeki 3200 m rakımlı Sıpkac dağı, Ağbaba dağı ve Balıklıdağ kış sporları master planlarına dâhil edilmeli,
Başkanlık dönemimde Sarıkamış'ın tanıtımı için ayrı bir çaba sarfettik, festivallerimize gelen ulusal ve uluslararası grupları, sanatçıları, büyükelçileri burada ağırladık. Ama şimdilerde tanıtımı ve kar kalınlığı ulusal basınımızda yeterince yer almıyor.
Ulusal ve uluslararası tüm kayak yarışlarının Sarıkamış'ta yapılması ve hatta kış olimpiyatlarının burada yapılması için yeni dağlarda yeni pist ve mekanik tesislerinin kurulması, Yerli ve yabancı futbol ve atletizm takımlarının Sarıkamış'ta yüksek irtifa kampları antrenmanlarının yaptırılması için gerekli altyapının oluşturması, buz pateni pistlerinin yapılması,
Yürüyüş, dağ bisikleti, yaban hayatı, tarih, inanç, kültür ve gastronomi turizminin geliştirilmesi, Çocuklar için Eski Çamurludağ Kayak Merkezinde Kayak Okulu açılması,KafkasÜniversitesi Beden Eğitimi Bölümüne Kayak Branşının konulması,Yeni Adliye ve Emniyet Müdürlüğü binasının yapılması,
Yıkılan kapalı spor salonu yerine yenisinin yapılması, Yeni İlçe Tarım Müdürlüğü binasının yapılması,Yeni otobüs terminali yapılması, İstihdam için bir orman ürünleri Fabrikası kurulması, Bardiz kilimleri üretiminin sağlanması,
Erzurum yollarında hastalarımız artık ölmesin. Bunun için 50 yataklı Devlet Hastanesine ek ünite ve yatak sayısının arttırılması,
Tarihi tescilli yapı olan eski ortaokul binasının restore ettirilmesi,
Sarıkamış'ta uygulamalı Orman Lisesi, Hayvancılık Lisesi ve Turizm Lisesi açılıp, bu okullardan mezun olan öğrencilere uzun vadeli, düşük faizli kredi desteği verilerek üretim sürecine dahil olmaları sağlanabilir. Böylelikle kalifiye iş gücü sağlanacak, üretim yoğunlaşacak, işsizlik büyük bir sorun olmaktan çıkacaktır. Universiade Oyunları ve geçen yıl sadece Erzurum'un aday olduğu Kış Olimpiyatlarına önümüzdeki dönemlerde adaylığa Kars ve Sarıkamış da mutlaka dahil edilmelidir. Hem Bakü-Tiflis Demiryolu, hem de Karabağ sorununun çözülmesiyle Doğukapı'nın da açılmasıyla; doğuda Çin'e batıda İngiltere'ye kadar uzanan demiryolu ağlarımız var. Karayolumuz ve hava limanımız var. Bu nedenle bölgemizin kaderini değiştirecek yegâne şey bölgemizde KAFKASYA SERBEST BÖLGESİ'nin ilan edilmesi olacaktır. Ve en önemlisi Sivas’a kadar gelen YHTrenin Sarıkamış’a, Kars’a kadar getirilmesi…
Bütün çabamız bu yönde olmalıdır.
Saygılarımla…
FACEBOOK YORUMLAR