Fidan Atmaca Nine'den Damal Bebekleri Üzerine Anlamlı Anlatım

Kültürün ve geleneğin yaşayan temsilcilerinden Fidan Atmaca Nine, damal bebeklerinin tarihçesi, üretim süreci ve kültürel önemi üzerine detaylı ve samimi bilgiler verdi. Nine, anlatımlarında Damal bebeklerin sadece bir nesne değil, aynı zamanda toplumsal hafızanın ve kültürel mirasın bir parçası olduğunu vurguladı.
Geleneksel Üretimin ve Kültürün İzinde
Yörenin Giydiği Bebekler: Damal Bebeklerin Simgeselliği
Ardahan’ın Damal ilçesinde yaşayan Fidan Atmaca Nine, Damal bebeklerini anlatırken “Bunlar bizim elbisemizdi, kendi yöremizin giyimiydi” diyerek, bu ürünlerin sadece fiziksel nesneler olmadığını, aynı zamanda geçmişin ve duyguların bir yansıması olduğunu belirtiyor. Çocukluk döneminde, ağaçlara beş sararak “bebek” yapma geleneğine yer veren nine, bu üretim sürecinin ne kadar içten ve köklü olduğunu ifade ediyor.
İlk Deneyimler ve Ameliyat Yılları
35 yaşında ameliyat olan nine, Damal bebek üretiminde ilk adımlarını attığı zamanı hatırlatarak, “Ameliyattan sonra daha bu elbisemi giyemedim. Çıkarttım elbiseyi,” ifadeleriyle, geleneğin ne kadar derinlere uzandığını anlatıyor. Bu ilk tecrübeler, nine için hem kişisel bir anı hem de kültürel bir miras olarak öne çıkıyor.
Üretim Sürecinde Yaşananlar ve Uluslararası Başarı
Tesadüfler, Müşteriler ve Birincilik Hikayesi
Nine, Damal bebeklerin üretim sürecinde yaşanan ilginç olayları anlatırken, İzmir’den gelen bir misafir sayesinde üretilen bebeklerden birinin birincilik ödülü aldığını ve sonrasında Japonya’ya gönderildiğini belirtiyor. Üzerinde “Seyitverem Koyu, Fidan Atmaca 86” yazan bebeğin, uluslararası arenada ses getiren bir başarı hikayesi haline geldiğini ifade eden nine, bu tesadüflerle kültürün sınırları aşan gücüne dikkat çekiyor.
Uluslararası Arenada Tanınma ve İsimleşme
Nine’nin anlattığına göre, bebeklerin birincilik ödülü alması sonrasında Kars’ta tanınan bir isim haline geldi. “Kafkas halısı dokudum ben” ifadesiyle, Damal bebeklerin bölgesel kimliği ve uluslararası tanınırlığı arasında kurulan bağa vurgu yapıyor. Bu durum, geleneksel üretim tekniklerinin modern dünyada da değer bulduğunu gösteriyor.
Toplumsal ve Eğitimsel Boyut: Kurumlarla İşbirliği
Kültürel Mirasın Geleceğe Taşınması İçin Kurumlarla Çalışma
Nine, Damal bebeklerin tanıtım ve yaygınlaştırılması amacıyla resmi kurumlarla da işbirliği yaptığını anlatıyor. Vali ve müdürlerle yapılan görüşmeler sonucunda, Damal bebeklerle ilgili kurslar ve halk eğitimi programları başlatıldı. “Halk eğitim köyümde kurs açtı” sözleri, kültürel mirasın resmi düzeyde de desteklendiğini gözler önüne seriyor.
Eğitim ve Üretim Sürecine Katkılar
Nine, Damal bebek üretiminde çalışacak personelin sayısının artması ve bölgedeki yabancı işçilerin sürece dahil olması gibi gelişmeleri de dile getiriyor. 63 kişiyle çalıştığını belirten nine, bu deneyimlerin hem üretim sürecine hem de toplumsal dayanışmaya önemli katkılar sağladığını ifade ediyor.
Kültürel Mirasın Sürdürülebilirliği ve Geleceğe Yönelik Mesajlar
Geleneksel Üretimin ve Kültürel Değerlerin Korunması
Fidan Atmaca Nine, Damal bebeklerin üretim sürecindeki tecrübelerini aktarırken, bu geleneğin ve kültürel değerin gelecek nesillere aktarılmasının önemini vurguluyor. Üretilen her bebek, geçmişin izlerini taşıyan ve toplumsal hafızanın bir parçası olarak kalıcı bir değere sahip.
Duygusal Bağlar ve Geleceğe Umutla Bakış
Nine, Damal bebeklerle olan anılarını paylaşırken, bu sürecin kendisi için ne kadar anlamlı olduğunu ve insanların kendisini adeta kendi evladı gibi hissettirdiğini belirtiyor. “İnsanları gördükçe sanki canımı, çocuklarımı, kızımı, oğlumu görüyorum” diyerek, kültürel mirasın duygusal bağlarını ve toplumsal sevginin önemini dile getiriyor. Ayrıca, Ankara’ya yaptığı ziyaretlerde bu değerlerin pekiştiğini ve genç nesile aktarılmasının gerekliliğini ifade ediyor.
Fidan Atmaca Nine’nin Damal bebekler hakkındaki anlatımı, yalnızca üretim sürecini ve tarihçeyi değil, aynı zamanda bu geleneğin toplumsal, kültürel ve duygusal boyutunu da gözler önüne seriyor. Geleneksel üretim tekniklerinin uluslararası arenada da değer bulması, kurumlarla işbirliği içinde kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması, nine’nin anlattıklarıyla açıkça görülüyor. Bu samimi anlatım, Damal bebeklerin sadece bir ürün değil, geçmişin ve duyguların yaşatıldığı bir kültürel simge olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.